17 Haziran 2025

17 HAZİRAN 2025 - SALI

   Az önce mutfakta su ısıtıcısının kaynaması beklerken bir yandan da bulaşık makinesindeki temiz bulaşıkları yerleştiriyordum. Kırdığım bardaklar, tabaklar şöyle bir gözümün önünden geçti. Kırdığım şeylerin yerine de hep yenisini koyuyorum diye düşündüm. Sonra bunu dostluk ilişkilerimde de yaptığımı fark ettim. Sonra vay be dedim, ne kadar derin ve felsefi bir ev kadınıyım, çanağı tabağı direkt insan ilişkilerine bağladım. Bu derinliğimi siz de görün diye, unutmadan yazmak amacıyla koşa koşa geldim, blogumu açtım, hemen sizinle de paylaşıyorum :O). 

  Dün gece taa Çanakkale'den, 22 - 23 senelik bir arkadaşım aradı. Ve ben onu, adı onunla aynı olan başka bir eski arkadaşımla karıştırdım :). Sesi de bir değişik geliyordu aslında ama uzun yıllar konuşmadığımızdan sesini unutmuş olmama bağlamıştım durumu. Neyse ki o, birkaç cümle sonra Çanakkale'den başka bir arkadaşı sordu da ben duruma uyandım. Ama bekar olan bu arkadaşıma çocukları bırakacak yer bul da görüşelim dediğim için yakalanmış oldum, kıvırma şansım olmadı :O). Neyse, yıllar sonra görüştüğümüz için o da durumu hoş karşıladı. İstanbul'a gidip geliyormuş, kaldığı yer de tam da benim dişçinin bitişiğiymiş. Günün erken saatlerinde dişçi de arayıp yarına randevu verdiğinden çarşamba görüşeceğiz. Aramasına ayrı mutlu oldum, görüşebilecek olmamıza ayrı sevindim. 

  Atahan birkaç aydır evdeydi. Bir iki güne o da işe başlayacak., evraklarını hazırlıyor şu sıralar. Ne tesadüf ki, onun iş yeri de benim dişçinin olduğu muhitte :O). İşe başlamasına sevindim, bir yandan da evde beraber olmaya da alışmıştım ama yine de işe başlayacak olmasına daha çok sevindim. Evin içinde üç kişi olmamız bazen sıkıntılı da oluyordu. Kocamı da oğlumu da çok sevsem de bazen ikisinin de evde olmadığı zamanlar kafa dinleyebilmek açısından iyi geliyordu bana :O). İdeali kocamın da bir iş bulup sabah gidip akşam gelmesi ama o biraz daha emekli modunda olduğundan bu ihtimal düşük görünüyor. Dediğim gibi ikisini de çok seviyorum, evde bir arada olmak da süper ama gündüz ev bana daha çok kalsaydı daha mutlu olurdum :O). 

 Geçen gün kocamla oğluma, ev işlerinde bana destek olmalarının normal olduğunu söylediğimde bana "hiçbir şey yapmıyorsun ki sen zaten" dediler yani hiçbir şey yapmadığım için desteğe de ihtiyacım olmadığını düşünüyorlarmış.. Sanki ben yapmıyorum da bu evin işlerini kim yapıyor çok merak ediyorum ama o ayrı bir yazının konusu olsun. Benim hiçbir şey yapmadığım günün işleri genelde kahvaltı ve yemek hazırlanması, servisi, bulaşığının toplanması, temiz bulaşıkların yerleştirilip kirlilerin makineye koyulması, genelde bir posta çamaşır yıkanması, kuruyanlar varsa toplanması, toplanmışlar varsa yerleştirilmesi ve bunun dışında etraftaki çerin çöpün, dağınıklığın, tabak çanağın, kirli örtülerin, mutfak ve banyo havlularının değiştirilmesi, çöplerin toplanıp atılmaya hazırlanması oluyor. İş yaptım dediğim günler bütün bunlara bir de toz alma, evi silme süpürme, dolap yerleştirme vb, banyo tuvalet temizlenmesi gibi işler ekleniyor. Günlük işleri bırakıp diğer işlere yönelmiyorum yani, yaptığım iş sayısını arttırıyorum. Neyse, kızdım ikisine de, siz hiçbir şey yapmayan insan görmemişsiniz, madem hiçbir şey yapmadığımı düşünüyorsunuz, haberiniz olsun pazar gününü izin günüm olarak belirleyeceğim ve gerçekten hiçbir şey yapmayacağım dedim. Ve o gün hiçbir şey yapmadım :). Kahvaltı da hazırlamadım, yemek de yapmadım, içilen suların bardakları masada durdu, tezgaha ya da makineye koymadım. Çamaşır yıkamadım, yıkadıklarımı toplamadım. Arada bir şeylere elim gitti, yılların alışkanlığı tabi ki sonuçta, bunu yaptıkça kendime o günün izin günüm olduğunu hatırlatıp yapmayı bıraktım. Hasta olup da yattığım günler dışında galiba hayatımda ilk defa gerçekten de bir günü hiçbir iş yapmadan geçirdim. Çok güzeldi ve ilginçti gerçekten. Bunu ileride de tekrarlamak istiyorum. Bu arada zannettim ki ben iş yapmayınca benimkiler yapacak, evin düzeni yine aksamadan yürüyecek. Hiç de öyle olmadı, ben hiçbir şey yapmayınca onlar da hiçbir şey yapmadı. Ertesi gün yine ben yaptım :O). Bunun böyle olacağını da biraz tahmin ediyordum aslında o yüzden hafta sonu izin yapacağım demedim, sadece pazar dedim. İki günün dağınıklığını toparlamak beni daha çok yorar diye düşünmüştüm :O). 

 Yine görüşmek üzere...

Hiç yorum yok: