30 Ekim 2022

EKİMİN OTUZU - 2022

   Bu hafta sonunu hasta ve keyifsiz geçirdim. Üşüttüm ya da mikrop kaptım tam olarak hangisi olduğunu bilmiyorum ama hafif ishal, bol mide ağrısı ve krampıyla yastıktan başımı kaldıramadım. İşte ve özelde çok da yoğun olduğum bir hafta sonuydu. İşte sürünerek evde hiçbir şey yapmadan sadece yatarak kötü kısmını atlattım gibi. Bugün çok daha iyi hissediyorum kendimi :0). 

   Bazen eski yazılarıma bakıyorum. Her gün yazmışım. Uzun uzun yazmışım hem de. Ne kadar değişmiş hayatım, neler neler yaşamışım. Bire bir ne olduysa anlatıyormuşum, çok daha ayrıntılı yazıyormuşum.  Okumak genelde hoşuma gidiyor bazen de hüzünlendiriyor beni. Kaybettiklerimiz, artık yanımızda olmayanlar derken anılara dalıp gidiyorum. Yine de iyi ki yazmışım diyorum. 2005'ten bu yana tam 17 sene olmuş. Yanlış hesapladım zannettim başta. Döndüm hem ilk yazımın tarihini kontrol ettim hem de hesap makinesiyle hesapladım. Hayır, yanlış değilmiş, tamı tamına on yedi sene olmuş gerçekten. Hayatımın son on yedi senesi bir şekilde kayıt altına alınmış olmuş. Daha da ömrüm oldukça yazmayı düşünüyorum. Ne kadar azaltsam da yazma sıklığımı tamamen vazgeçebileceğimi düşünmüyorum. 

  Yine görüşmek üzere...

27 Ekim 2022

EKİMİN YİRMİ YEDİSİ - 2022


    Geçen gün servis bekliyordum. Birkaç dakika erken gitmişim. Duraktaki ağaca yaslandım, kitabımı da aldım elime, okumaya başladım. Sonbahar sebebiyle ağacın altı yaprak doluydu ve tek tük de düşüyorlardı zaten. Rüzgar yoktu ama sebebini anlayamadığım şekilde birden bir yaprak yağmuru yağdı başımdan aşağıya. Çok güzel ve şaşırtıcıydı. Altın sarısı yaprak halısı oluştu ağacın dibinde. Sıcacık güneş vuruyordu yüzüme, keyifliydim, yaprak yağmuruyla keyfim büyük bir mutluluğa dönüştü, tüm günüm de çok güzel geçti❤️.

   Yine görüşmek üzere…

21 Ekim 2022

EKİMİN YİRMİ BİRİ - 2022

  Bu tatlı çocuk dün iş yerime çıktı geldi bir yerlerden. Doyurduk, su verdik, sevdik. Geçici konaklamayı sağladık. Bir buçuk aylık var - yok. Yuvalandırmaya çalışıyorum. Bir yerden mi kaçmış, bakan kişi mi sokağa salmış bilemiyorum. İnsana alışık belli ki, kucak istiyor sürekli. Sıcaklık arıyor. Bunca derdimin arasında bir de ona üzülüyorum.

   Son günlerde zamansızlık en büyük sorunum. Yetemiyorum, yetişemiyorum, bitiremiyorum işleri. Evde de aynı, işte de aynı. Yoğunluktan dolayı mı, ben mi biraz savsakladım da birikti, sebebinin hiç farkında değilim açıkçası. Bu yoğunluğun arada beni biraz bunalttığı zamanlar oluyor. Kendi kendimi, elbet bir şekilde hepsi hallolur, diyerek sakinleştiriyorum. Halloluyor da hep bir şekilde zaten ama ben biraz sabırsızım galiba :O).

  Yine görüşmek üzere.

16 Ekim 2022

EKİMİN ON ALTISI - 2022

    Geçen ay sizlere uzun zamandır kullandığım bilgisayarımın artık yenilenmeye ihtiyacı olduğundan bahsetmiştim. Ekim başında yenisini aldım. Çok mutlu bir şekilde, yeni ve dokunmaya kıyamadığım, pamuklara sardığım bilgisayarımdan yazıyorum şu an :O). Dün, yeni bilgisayarımdan hiç yazı yazmadığımı fark edince bloguma giriş yapayım, güzel ve uzun bir yazı döktüreyim dedim. Blogspotu açtım, girdiğim şifreyi kabul etmedi. Blogunun mail adresinden yeni şifreni oluştur dedi. Tamam dedim, blogumun mail adresini açayım ama ona girdiğim şifre de yanlış çıktı. Blogumun mail adresi de beni girmiş olduğum güvenlik mailine yönlendirdi. Gittim onda oturum açtım. oradan aldığım şifreyi blogumun mailine verdim, oraya gelen şifreyi de aldım blogspota yapıştırdım derken uğraştıkça uğraştım. Yine de bloguma giremedim. Site yeni blog açtırmaya uğraşıp durdu bana, isim gir dedi falan filan en sonunda bloguma yanlış mail adresiyle girmeye çalıştığımı fark edince düzeltip giriş yapabildim, şifreyi de not aldım gizli saklı bir köşeye ama tüm bu uğraşlardan o kadar yorulmuştum ki, yazı yazacak enerjiyi bulamadım. Yazım bugüne kaldı.