1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nüz kutlu olsun.
Bugün ben saçımı kestirdim. Berber koltuğunda otururken dükkana gelen çalışan "Geçmiş olsun." dedi. Ben baştan hiç üzerime bile alınmadım. Tepemde saçımı kesmekte olan kuaföre söylüyor herhalde dedim. Hasta falandı herhalde diye düşündüm. Sonradan anladım bana söylediğini. Kuaföre gidene geçmiş olsun denildiğini ilk defa duyuyorum. Acaba saçlarımı kısacık kestiriyorum diye mi öyle dedi. Hani derler ya kadınlar bunalıma girince ilk iş gidip saçlarını kestirirler. Öyle bir şey mi sandı acaba? E ben son 25 senedir kısa saçlıyım. Bu sav benim için geçerli değil. Belki de içeri girip de 4 cm'lik saçlarımı görünce anlık bir kararla böyle kestirdiğimi sandı. Şimdi bunu yapıyorsun ama sonra pişman olacaksın anlamında dedi. Hani yani artık çok geç, geçmiş olsun, çok pişman olacaksın ama yapacak bir şey yok anlamında. Ben olsam en fazla, sıhhatler olsun, derdim herhalde. eskiden biri yıkanınca derdik ya "saatler olsun" diye, işte onun gibi. Bilemiyorum. Hiç de anlamadım.
Geçen gün de çok tanımadığım ama aynı ortamda bulunduğumuz bir takım kadınlara, "ev kadınıyım" dediğimde, kadınlar "olsun" dedi bana. Yüzlerinde acıma ifadesi, bu mu yani, hiçbir titrin, unvanın yok mu, sadece ve sadece ev kadını mısın der gibi baktılar. Bana öyle bakmışlar gibi gelmedi, gerçekten de öyle baktılar. Güldüm geçtim ben de. Hiçbir açıklama yapmadım. Mezuniyetimi söylemedim, önceki çalışma hayatımdan bahsetmedim. Ev kadını olmaktan utanmıyorum, tanımadığım insanlara etiketlerimi anlatmak istemiyorum, dümdüz, sade, bildiğiniz ev kadını olmaktan dolayı da çok mutluyum. Tek derdim yemek, bulaşık ve elimdekini bitirdikten sonra hangi kitabımı okuyacağım olsun istiyorum. İdeal hayat tanımım bu.
Yakında düğünümüz var demiştim ya, elbisemi denedim, oluyor üzerime. Şimdi tek eksiğim ayağımı yormayacak alçak topuklu bir ayakkabı. Ona da yarın gideyim bakayım diyorum. Tamam işte, ben hazırım :O). Daha bavullar falan hazırlanacak ama onu son gün yapacağım zaten. Yaklaşık bir hafta kalacağız. Yanıma kaç kitap alsam diye düşünüyorum bir yandan da. Kafamda gözden geçiriyorum sürekli kitaplarımı. Çanakkale'de olacağız, gezmeyi de tercih edebilirim ama ben yine de yanıma fazla fazla kitap da alacağım.
Sonra yine görüşmek üzere...
3 yorum:
Burcu 'geçmiş olsun' ve 'olsun' laflarına çok güldüm, fıkra gibi yazıyorsun :)) Ne yazık ki bazı insanlar konuşmasını bilmiyor. Ben bir beyin ameliyatı geçirdim, sonrasında da saçımı boyamaktan vazgeçtim, hatta bu şekilde daha da çok sevdim doğal halini fakat insanlar memnun kalmadı, yaşlı saçı dedi geçenlerde birisi, ben de genç değilim zaten dedim :)))
Serpil,
çok tatlı torumlar bırakıyorsun :O). Bir gün buluşsak da karşılıklı sohbet etsek diye düşünüyorum bazen, ne güzel olurdu. Beyaz saçına "olsun" diyorum sadece :O).Ben de saçlarımı hiçbir şekilde boyatmadığım için sende geleceğimi gördüm bu arada. Kampanya başlatacağım "Beyaz yaşlı saçı değildir, yaşlı senin ruhundur!" diye. Sevgiler...
Teşekkür ederim, inşallah karşılıklı oturup sohbet etmek ve bol bol gülmek de kısmet olur. Benden de çok sevgi selam.
Yorum Gönder