Üzerinize afiyet benim biraz böcek sorunum - bir nevi fobim var. Özellikle siyah, kocaman olanlar çok iğrendiriyor. Öldüremiyorum, ölüyse bile atamıyorum, görünce huylanıyorum. Günlerce o çıkıp bana - evet, özellikle bana - gelecekmiş gibi hissediyorum. Nerede gördüysem travmamı atlatana kadar oralarda temkinli dolaşıyorum, her an tetikte oluyorum. Dolaştığı yerlerden ve şeylerden nefret ediyorum. Gördüğüm anda da, özellikle beklemediğim bir ansa, çığlığı basıyorum. Çok çok şanslıyım ki, bu evde senede bir ya da iki defa çıkıyor sadece. O da bana yetiyor ayrı konu ama yine de az olduğunu düşünüyorum. Neyse, küçük hasır sepetlerim vardı çalışma odasında boş duran. Mutfağa alayım da içine bir şeyler koyayım dedim. Aldım, iç içe geçirmiştim onları, üsttekini alınca alttaki sepetin içinde gördüm ve çığlığı bastım. Bir süre üst komşum çığlığıma gelecek diye beklemedim değil açıkçası. Sonra dondum kaldım. Mutfaktan da çıkamadım. Öldüremedim de, masanın üzerinde sigaram, kitaplarım, telefonum vardı. Sepetten çıkıp o tarafa giderse bir daha elleyemem diye hemen onları aldım. Evde kocam ya da oğlum olsa kurtarma timi olarak ikisinden birini çağırırdım ama onlar da yoktu. Sigaramı, kitabımı, telefonumu aldım, kapıyı çektim çıktım. Yemek yapacaktım ama onunla aynı yerde, hele ki ona sırtımı dönüp yemek yapabilmem mümkün değildi. Zaten biri gelip etrafı bir kolaçan etmeden şu an mutfağa girebilmem de mümkün değil. İşin kötüsü sepetleri çalışma odasından aldığım için orada da huzurlu değilim ya arkadaşı varsa onu aramaya çıkarlarsa diye gözüm sürekli yerde. Her zaman bu kadar tepkili olmuyorum ama belki bu sefer yalnızdım da diye biraz daha pik yaptı, bilmiyorum. Kocamı aradım dert yandım, yoldaydı, empati yapamadı daha çok kızdırdı beni. Annemi aradım gel bul dedim, uzaktayım müsait değilim dedi. E ben de ne yapayım oturdum size anlattım - her zamanki gibi - derdimi :O).
Uzun zamandır aklımda olan, yapılması gereken ama gözümde de çok büyüyen bir eşya düzenleme işi vardı. Dün ona giriştim. Bugün kolayladım ama hala daha bitmedi. Şöyle ki şu evde ben hala düzenimi tam oturtamadım. Eski evde evlenirken aldığım mobilyaları kullanıyordum. Yirmi senedir bizimle olduklarından artık her şeyin yeri oturmuştu. Taşınmış da olsam eşyaları çıkarıp yine yerine koyunca yerleşmiş oluyordum ve işim bitiyordu. Onlar artık harap hale geldiğinden buraya taşınırken yeni mobilya aldık. Çok da seviyorum hepsini ama hala daha bu mobilyaların dolap içi düzenini oturtamadım. Sürekli eşya yerleştiriyorum, sonra fark ediyorum ki pratik olmuyor ya da az kullandığımı el altına çok kullandığımı derinlere almışım, tekrar değiştiriyorum. Kafamda sürekli onu oraya bunu buraya koyduğumdan aradığım şeyleri de bulamıyorum. Bir de sürekli bir ayıklama yaptığımdan verdim mi, evde mi, emin olamıyorum. Bazen belirlediğim yerlere koymak zor geliyor ıvır zıvır şeyleri sağa sola tıkıyorum. Sonra her yerden bir şeyler çıkıyor. Buna son vermek uzun zamandır aklımdaydı. Her şey bir araya gelsin, yeri belli olsun, ben de bileyim, aradığımı bulayım, işim kolaylaşsın diye kendimi motive ederek olaya giriştim. Gözümde büyüttüğüm kadar varmış. Bitince güzel olacak ve kafam rahatlayacak ama geç bitecek ve biraz yoracak :O). Bu arada bir de uzun zamandır elimde olan artık sonlara yaklaştığım bir kitabımı da bitirmeye çalışıyorum. Pek bilgisayar başına geçip yazamıyordum, kara büyük şey vesile oldu, iyi de oldu.
Yine görüşmek üzere...