30 Ekim 2022

EKİMİN OTUZU - 2022

   Bu hafta sonunu hasta ve keyifsiz geçirdim. Üşüttüm ya da mikrop kaptım tam olarak hangisi olduğunu bilmiyorum ama hafif ishal, bol mide ağrısı ve krampıyla yastıktan başımı kaldıramadım. İşte ve özelde çok da yoğun olduğum bir hafta sonuydu. İşte sürünerek evde hiçbir şey yapmadan sadece yatarak kötü kısmını atlattım gibi. Bugün çok daha iyi hissediyorum kendimi :0). 

   Bazen eski yazılarıma bakıyorum. Her gün yazmışım. Uzun uzun yazmışım hem de. Ne kadar değişmiş hayatım, neler neler yaşamışım. Bire bir ne olduysa anlatıyormuşum, çok daha ayrıntılı yazıyormuşum.  Okumak genelde hoşuma gidiyor bazen de hüzünlendiriyor beni. Kaybettiklerimiz, artık yanımızda olmayanlar derken anılara dalıp gidiyorum. Yine de iyi ki yazmışım diyorum. 2005'ten bu yana tam 17 sene olmuş. Yanlış hesapladım zannettim başta. Döndüm hem ilk yazımın tarihini kontrol ettim hem de hesap makinesiyle hesapladım. Hayır, yanlış değilmiş, tamı tamına on yedi sene olmuş gerçekten. Hayatımın son on yedi senesi bir şekilde kayıt altına alınmış olmuş. Daha da ömrüm oldukça yazmayı düşünüyorum. Ne kadar azaltsam da yazma sıklığımı tamamen vazgeçebileceğimi düşünmüyorum. 

  Yine görüşmek üzere...

3 yorum:

serpil dedi ki...

Çok geçmiş olsun Burcu.
Yazını okuyunca eski yazılarını okudum biraz, kendi yorumlarımı da gördüm :)
Yıllar ne çabuk geçmiş, şimdi yazmayan bloggerların yorumlarını da görünce hüzünlendim.

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

Serpil, teşekkür ederim. Bugün işten gelince yemek yapıp mutfağı topladıktan sonra dedim ki, evet ben gerçekten iyileşmişim. Kaç gündür ne bulursak onu yiyor, bardak dışında bulaşık bile çıkarmıyorduk :)

İyi ki varsın, iyi ki yorumlarını eksik etmiyorsun, gözlerim hep seni arıyor yazmadığın zamanlarda. Ben de girdim tüm artık yazmayan blogcuları gezdim. Belki benim bakamadığım zamanlarda tekrar yazmışlardır da kaçırmışımdır diye umut ettim ama malesef gidenlerden dönen olmamış :O(.

serpil dedi ki...

Bunları yazarken bir giden daha olacağını nerden bilirdik :(