5 Nisan 2025

İPEKBÖCEĞİ


 Guguk Kuşu'nu bitirdim. İpekböceği'ne başlayacağım. Dün gece kitap okurken uyukladım biraz koltukta. Sonra Atahan seslenince uyandım. Şu an saat sabahın altı buçuğu ve ben bütün geceyi ayakta geçirdim çünkü uykum kaçtı. Gece biraz daha kitap okudum. Kahve içtim. Dolabımdaki bir rafı düzenledim. Biraz daha kitap okudum. Sabah üç buçuk gibi Hektor ucunda ip olan oyuncak oltasını getirdi. Onunla oynadık. Normalde ben uyuyunca o da uyuyor ama bu gece uyumadı. İşte üç buçuk gibi oltanın peşinde hoplayıp zıplıyordu. Beş gibi de yerde bulduğu, benim hasır sepetimden düşen iki santimlik bir parçayı av yapmıştı. Evin içinde koşup koşup gelip onu avlıyordu. Ben hala daha oturuyorum ama Hektor'un artık pili bitti. Şimdi ancak uyudu. Yazımı yollar yollamaz biraz daha kitap okuyacağım. Bir de dün gece Atahan bana yumuşak brovni kurabiye yaptı canım kek istedi diye. Gece onu yedim. Çok güzeldi :O). 

Görüşmek üzere.

4 Nisan 2025

GUGUK KUŞU


 Cormoran Strike serisinin son kitabı çıkmış. Sipariş verdim bekliyorum. O gelene kadar da seriyi baştan okuyayım dedim. İlk kitapları neredeyse ezbere bilsem de son kitaplardaki olayları çok hatırlamıyorum ve böyle baştan alınca daha keyifli oluyor. 

Bugün hem sağ hem sol alt çeneme implantların kökleri takıldı. Hastalık iznindeyim:). Atahan bana çorba yaptı yine. İçtim yatıp kitap okuyorum. Şu işlemler yorucu ve sıkıcı ve bazen biraz da can acıtıcı ama sonrasındaki kesintisiz kitap okuma günleri paha biçilemez bir dönem oluyor:). 


2 Nisan 2025

ARADIĞIN ŞEY KÜTÜPHANEDE SAKLI


 Az önce okudum bitirdim ve çok sevdim. Okumayı düşünenlere tavsiye ederim. İnsanı hayatın içine karışmaya ve harekete geçmeye teşvik eden tatlı bir kitap.

Ramazan dedik dedik geldi geçti. Bayramı bekledik o da bitti gitti. Zaman çabuk geçiyor, farkındasınız, değil mi?

30 Mart 2025

MARTIN OTUZU - 2025

 Şeker bayramınız kutlu ve mutlu olsun :O).

22 Mart 2025

MARTIN YİRMİ İKİSİ - 2025

 Ablam Asortik Krep'im, ne güzel başlıklar atardı. Ruhu şad olsun. Bende hiç o yetenek yok. Bu günü, yılı yaz başlığa olayından da sıkıldım. Yeni bir şeyler deneyeceğim bir ara. Düşündüğümde aklıma bir şey gelmedi ilk etapta, öneri varsa alırım...

 Yine görüşmek üzere...

19 Mart 2025

MARTIN ON DOKUZU - 2025

 Dün size yazdıktan sonra battaniyemi çektim üzerime, aldım kitabımı elime, Uzanıp kitap okudum bir saat kadar. Çok hoşuma gitti. Bunu her gün yapmaya karar verdim. Şöyle ki, ben her gün mutlaka kitap okuyorum ama bunu bu şekilde kesintisiz ve keyifle yapmıyorum genelde. Mutfakta, sigara içerken, dinlenirken, yemeğin pişmesini beklerken, bazen tek başımaysam yemek yerken falan ama hep sandalye tepesinde, kısa aralıklar dahilinde okuyorum. Keyif kısmını es geçmeyeceğim bundan sonra. 

  Ben kahveyi az sütlü içiyorum. Kahvesi bol, sütü az. Kahve beyazlatıcı diye adlandırılan bizim kısaca krema dediğimiz sütmüş gibi yapan şeyi de hiç sevmiyorum. Hatta kahveye çok yoğun krema koyulduğunda da midemi bulandırıyor. O yüzden evde bulunmuyor normalde. Geçen yaz erzak dolabını düzenlerken bir yerlerden gelmiş küçük paket tek kullanımlık kremalar buldum. Atmaya kıyamadım. Verecek kimse de bulamadım. (kıtlık bilinci değil israfa karşı olmak sebebiyle atmıyorum. Bu konuda da ayrıca yazmam lazım aslında. Kıtlık bilinci konusu tam olarak ne onu da bilmiyorum ama sürekli karşıma çıkıyor her yerde. Neyse...)  Normal kahveye az az karıştırayım, bitsin diye düşündüm. Tadını da değiştirmez, rahatsız da etmez, biter gider. Fikrimi de hemen uyguladım. Gayet de düşündüğüm gibi oldu. Koca bir kavanoz kahve içinde kayboldu gitti. Ara ara yapsaydım bu işi kısa zamanda bitecekti ama ben sabırsız bir insan olduğumdan ve bazen bazı şeylere gereksiz yere taktığımdan o birkaç paket krema da bana battı resmen. Gittim geldim kaç tane kaldı diye baktım. Bir iki gün sonra da hepsini kavanoza boşalttım. İki gramlık o küçücük şeyler kahveyi ele geçirdi resmen. Krema içiyor gibi hissetmeye başladım. Bu sefer kavanozun yarısını  başka bir yere boşaltıp kalanına tekrar kahve ekledim. Biraz daha iyi olmuş gibi görünse de içerken hala yoğun krema tadı geliyordu sanki, tekrar boşalttım kahve ekledim derken evde neredeyse yarım kilo bol kremalı kahvem oldu :O). Tam bu şekilde ekleye çoğalta bitiririm diye düşünürken eve kahve içmeye gelen bir arkadaşım ben seviyorum diye kahve ve krema alıp geldi. Ve ben bitmeyen bir döngüye girdim. Aylardır (ama bana yıllardır gibi geldi) kreması az, kahvesi bol bir karışım yapıp kalana sürekli kahve ekleyip çoğaltarak bitmeyen bir krema kaynağı yarattım. Pişmanım! Az sütlü, koyu kahvemi özledim. En son artık baktım ki kahve eklemekle bitmiyor, kalan son kavanozu bol kremalı mıremalı nasıl oluyorsa öyle içtim ve bu gece bitirdim. Eskiden iki kaşık koyarken bitsin diye son zamanlarda üç kaşık koymaya başlamıştım :O). Bir daha da krema verirse biri, evde bulursam, alıp gelen olursa ben de birine vereceğim, bir yere hibe edeceğim, kurtulacağım. Ben pişmanım, siz yapmayın :O).

Görüşmek üzere...

18 Mart 2025

MARTIN ON SEKİZİ - 2025

 Durdum durdum, o güneşli, sıcak günlerde değil de şu mis gibi yağmurlu, fırtınalı günde yatak odasını toplama işini bitirmeye karar verdim. Sabahtan beri eşya yerleştiriyorum. Halbuki alacaktım kahvemi ya da sıcak çikolatamı elime, kitap okuyup dışarıyı seyredecektim ne güzel. Yağmuru ve kapalı havayı seviyorum ben. Tam bir bibliyofilim. Ay, yok o değil, tam bir pluviofilim ben! 

   Bu arada işi bitirdim sayılır artık, dinleneceğim biraz. Yoruldum ama kafam rahat en azından.

   Görüşmek üzere.