Sabah her nedense dipsiz bir öfke içindeydim. Tüm dünyaya ateş kusmaya hazırdım. Duygularımın derinlerine indim. Kendimi dinledim. Sakin ol dedim kendi kendime. Sonra belki de yaş itibariyle (45 yaş) hormonal dengeler şaşıyordur dedim. Çıktım işin içinden :O). Geçti biraz sonra zaten, esamesi kalmadı. Bitti gitti.
Sosyal medyada kaydırma yaparken tercihli çocuksuzluğa övgü düzen bir hesap çıktı karşıma. Öyle bir hayat tercih etmiş, rahatlığı seviyormuş. Herkesin kendi tercihi, nasıl istiyorsa öyle yapsın ama bu senin tercihinse bunu savunmak ya da güzellemek zorunda değilsin aslında. Ayrıca bu "tercihli çocuksuzluk" hesapları biraz da sosyal medyanın yeni modası gibi geliyor bana. Takipçi kasmak için abartıyorlar durumu. Bir de bak biz ne kadar sıra dışıyız, kendi isteğimizle çocuk yapmamayı tercih ettik demek için. Kızdığım kısmı da bu zaten. Evlendin, çocuk istemedin. Tamam. Eşin de istemedi. E güzel. İkiniz ortak bir karar almışsınız. Süper. Olay bundan ibaret. Bunu ne kadar uzatabilirsin ki. Bir tanesi demiş ki, gece kalkıp çocuğumuz olsaydı şimdi ona uyanacaktık ama yok uyanmadık deyip mutlu oluyoruz. Yani benim de köpeğim yok mesela, ben de her sabah kalkıp köpeğim olsaydı şimdi onu yürüyüşe çıkarmam gerekecekti, ama yok çıkarmıyorum ne kadar da mutluyum demiyorum. Aklıma bile gelmiyor. Biri de on saatlik kesintisiz uykumdan uyandım bu sabah demiş. E ben de sabaha kadar kesintisiz uyuyorum son 21 senedir. Gece uyanma, çocuğa bakma olayı 3-4 yaşındayken bitiyor. Belki o zamana bile kalmıyordur. Unuttum şimdi oğlumun bebeklik dönemlerini ama bu mu yani? Bütün o çocuksuzluğa övgüler uyumak için mi sadece?
- Uyumak istiyorsan yapma o zaman.
- Aaa zaten yapmamışsın çocuk.
E bu dizi dizi videolar, reelsler, gönderiler ne için? Boş içerik. Üç beş gönderiye baktım, sıkıldım bıraktım zaten. Yorumlara kapatmıştı gönderileri, kapatmasaydı ona yazacaktım. Yazamayınca size anlatayım dedim.
Görüşmek üzere...