19 Ocak 2021

1132






       Yukarıda gördüğünüz fotoğraflar karlı günlerimizin özeti. Burada çok yoğun bir şekilde yağmadı zaten. Ara ara inceden yağdı durdu, yağdı durdu. Bugün de buz olarak yol kenarlarında kaldı biraz. Onun dışında hiç yok. 
    Pazar günü yaptığım poğaçaları en üstte görüyorsunuz. Bunlar çok puf puf olduğu için seviyorum ama bir saat mayalama süresi olduğu için ancak evde olduğum hafta sonları yapabiliyorum. Ortadaki fotoğraf da ilk defa denediğim nar reçeli. Evde, dolapta kalan bir türlü yiyemediğimiz üç beş tane nar olmasaydı yapmak aklıma bile gelmezdi açıkçası. Onları değerlendirmek için yaptım ki, iki üç tanesine geç bile kalmışım, maalesef kurtaramadım. Yine de diyebilirim ki iyi ki dolapta kalmışlar ve iyi ki ben de en sonunda reçellerini yapmışım. Narı ayıklamak dışında zahmeti olmayan leziz bir reçel oldu. Böğürtlen reçelini seviyorsanız - ben çok severim- buna da bayılacaksınız demektir. Şu an daha iki sene tüketsek bitiremeyeceğimiz kadar çok sayıda reçelimiz olduğu için 3 nardan çıkan yarım kavanozla yetindim ama önümüzdeki kış özellikle 1 - 2 kg nardan yapmayı düşünüyorum. Ben reçeli çok sevdiğim ve her kahvaltıda mutlaka yediğim için, hem annemler yaptıkça bana veriyor, hem ben çeşit çeşit meyvelerden yapıyorum derken evde her zaman bol miktarda reçelimiz oluyor. Öğlenleri iş yerinde yemek için yaptığım sandviçe de reçel koyuyorum :O). Bunu okuyan ve bu çok sağlıksız diyen kesim için belirteyim, biliyorum sağlıksız ama benim için en pratiği bu şimdilik. Akşam yemeklerinde ve ara öğünlerde biraz daha sebze meyve ağırlıklı yiyerek dengelemeye çalışıyorum. Yine de son zamanlarda evde olup mutfakta bir şeyler yapmayı da seven bireyler olunca hepimiz biraz kilo almışız galiba. Alışverişlerde abur cubur alımını azaltıp meyve sebze alımını çoğalttım son zamanlarda. Çok büyük bir adım olmasa da bir yerden başlamak lazım :O). 
.   Son fotoğraf da karlı günlerin tadını sepetinde çıkaran Paris. Bir kedinin insanı olan çoğu kişi bilir ki, kedilerimize aldığımız özel eşyalara pek çoğu ilgi göstermez.  Paris mesela, benim aldığım tırmalama tahtaları yerine her zaman koltuğu ya da halıyı tırmalamayı tercih etmiştir. Ona özel aldığımız oyuncaklar yerine, bulduğu ıvır zıvırla oynamıştır. Yatak konusunda da aynı şeyin olacağını düşündüğüm için ona şimdiye kadar bir yatak almamıştım. Şekerlemelerini genelde bizim yanımızda, koltukta - sandalyede, gece uykularını da Atahan'ın yanında geçirmeyi tercih etmişti. Meğer çocuğun bir yatağı olsa onda yatacakmış, bilememişim. Karı izlemek için masanın üzerinden hiç inmeyince çamaşır sepetimin içine bir iki yün yelek koyup ona yatak yaptım. Üç gündür içinden çıkmadı. Kendime başka sepet almaya karar verdim. Artık o onun yatağı oldu :O).

    Özellikle şu karlı ve soğuk günlerde evde oturmak iyi geldi. Yalnız, gittikçe eve ve tembelliğe alıştığımı fark ediyorum. Eski iş temposuna döndüğümüzde, en azından ilk başta, alışmak zor olacak gibi geliyor bazen. Korona tedbirleri kapsamında mesai günlerimiz de, saatlerimiz de kısaldı. Şu sıralar yoğunluğumuz da yok. İşte olduğum günler de sakin geçiyor. Evde oturmak da son on sendir özlemini çektiğim bir şeydi. Belki de o yüzden pek sıkılmıyorum. Sıkıldığım zaman da, bunun sebebi evde olmak değil aylardır yaşadığımız salgın döneminin psikolojik etkileri oluyor aslında. Zaman da çabuk geçiyor. Yapacak bir sürü şeyim oluyor. Zamanımı verimli kullanmaya çalışıyorum çünkü eninde sonunda biz normal çalışmaya döneceğiz ve o zaman yine yapmak istediğim bir sürü şeyi ertelemek zorunda kalacağım. Son günlerde bol bol dizi izledim mesela ve izlerken de sürekli battaniyemin parçalarını ördüm. Yine de daha yarısına bile gelemedim ama oldukça yol kat ettim. Eh, bir battaniye örmek de bugünden yarına olacak bir şey değil zaten, zaman alacağını biliyordum. Onun dışında da kitap okudum. Her gün mutlaka yemek - bulaşık -  derleme toplama işleri de olduğundan günlerin nasıl geçtiğini anlamıyorum.
   Yine görüşmek üzere... 

4 yorum:

dlkgzr dedi ki...

poğacaların kokusu buraya kadar geldi...

serpil dedi ki...

Ben de reçeli çok severim,evde reçel olması mutluluk veriyor :)

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

dlkgzr, tatları da görüntüleri gibi güzeldi :O).

Burcu - Mutfak Camı dedi ki...

Serpil, reçel söz konusu olduğunda hiçbir zaman yeterli sayıda yokmuş gibi geliyor. Tek sınırım dolapta yer ve koyacak kavanoz kalmaması :O).