Bugün Paris’i veterinere götürdüm. İki gecedir huzursuzlanıyordu ama gündüz iyiydi. Mamasını yiyor, suyunu içiyordu. Veterinere gitmek de ayrı bir travma olduğu için götürmekte acele etmedim. Üç sene önce kuru fip sebebiyle çok hastalandığından, altı yedi ay önce de idrar yollarıyla ilgili bir sıkıntı yaşadığından içim de rahat değildi. Daha fazla sıkıntı çekmesin, bir hastalığı varsa da ilerlemesin diye bugün gittik. Muayene edildi, röntgen çekildi, kan tahlili yapıldı. Bir böbrekte taş, bir böbrekte büyüme çıktı. Huzursuzluğunun sebebinin böbrek ağrısı olabileceğini söyledi veteriner. Bağışıklığı biraz düşük. Üç gün iğne olacak, üriner bir mamaya geçeceğiz. Korktuğum kadar kötü değil, genel durumu iyi. Her zamanki gibi ortalığı inletti. Tırnağıyla veterinerin giydiği koruyucu deri eldiveni yırtmış. Atahan’la gitmiştik veterinere, ben içeride bekledim, o dışarıda arabadaydı. Röntgen çekilirken bana kadar gelmişti Paris’in tıslamaları ve hırlamaları, Atahan da dışarıdan duymuş. Biraz vahşileşiyor her türlü işlemde. Giderken de yol boyunca acı acı bağırdı ama dönüşte hiç sesi çıkmadı öyle ki ara ara kontrol ettim iyi mi diye.
Bunun dışında bugün yıllık iznimin ilk günüydü. Normalde her sene topluca alıp bir ay tatil yapıyordum ama bu sene on gün aldım sadece. Ağustosun sonlarına yaklaşırken dönmüş olacağım. Hiçbir planım yok. Bir yere gidesim yok. Evde zaman geçirmek, evi toplamak, yerleştirmek, düzenlemek istiyorum sadece. Erken kalkmak ama sonra istersem gün içinde kestirmek istiyorum. Saati kontrol etmek zorunda kalmadan keyfimce zaman geçirmeyi diliyorum. Paris rahatsız zaten onunla ilgileneceğim. Yarın kaynım kalple ilgili bir operasyon geçirecek ona destek oluruz elimizden geldiğince. Ablam da kemo alacak yarın, fırsat buldukça annemlere giderim diye düşünüyorum. İşe döndüğümde de belki hava birazcık olsun serinler. Yazı sevmiyorum. Bugün biraz yağmur ve serinlik olsa da ağustosun ilk haftaları sıcak ve nemliydi, eylülü hasretle bekliyorum.
Yine görüşmek üzere…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder