28 Nisan 2025

NİSANIN YİRMİ SEKİZİ- 2025

 Bizim çalışma odamız kapıdan girince sağda ortada kalıyor. Hemen çalışma odasının sağında Atahan'ın odası, solunda da mutfak var. Benim bilgisayarım çalışma odasında ve size oradan yazıyorum şu an. Atahan odasında Walking Dead izliyor. Oradan zombi sesleri ulaşıyor bana. Kocam da mutfakta Last Of Us izliyor. Oradan da enfekte olmuşların sesi geliyor. Tam ortada olan ben de radyo dinlemeye çalışıyorum. Bu arada iki diziyi de hiç izlemedim. Walking Dead'in kitabını okumuştum. Yani Last Of Us'da zombi yok hastalık var biliyorum da, enfekte olmuşların ayrı bir adı var mı bilmiyorum. İzleyenler yoruma yazabilir. Şimdi solumdan saldırı sesleri geldi mesala. Şu an için zombilerden ses yok :O). 

 Fırtınalı ama güneşli bir gün yaşadık Büyükçekmece'de. Evin içi de serin geldi bana kaloriferi kısmıştım ama az önce biraz yükselttim. Artçılar neredeyse bitti gibi. Dün gece olmuş bir tane mesela, ben oturduğum yerde kitap okuyor olmama rağmen hiç hissetmedim. Kaç gündür önce gezi, sonra deprem, sonra arada uğrayan misafirlerim derken pek masa başına geçemedim. Kitap da okuyamadım pek. Polisiye okuyorum şu sıralar. Petros Markaris'in son çıkan kitabını. Yunan bir yazar tarafından yazılmış Yunanistan'da geçen bir seri. Farklı birçok şey olsa da ortak noktalarımız da oldukça fazla, o yüzden seviyorum Markaris okumayı. Bunu bitirdiğimde biraz daha roman tarzı kitaplar okuyacağım bir süre. Üst üste çok polisiye okudum. 

 Haftaya düğüncüyüz. Yeğen evleniyor. Çanakkale'ye gideceğiz. Şimdiden yavaş yavaş ön hazırlıklara başladım. Elbisem vardı bir tane. O bana hala oluyordur diye umut ediyorum o yönden kafam rahat ama kesinlikle topuğu makul yükseklikte bir ayakkabı almam lazım. Mevcut ayakkabılarımı son giydiğimde yüksek topuk eziyetiyle savaşmamayı tercih edip neredeyse hiç yerimden kalkmadan bitirmiştim geceyi :O). 

  Yine görüşmek üzere.

  

25 Nisan 2025

NİSANIN YİRMİ BEŞİ - 2025

 Depremi hisseden tüm illerden beni okuyanlara geçmiş olsun demek istiyorum. İyi sallamış. Biz, yani ben, annem ve kayınvalidem depremin olduğu gün Edirne gezisinde, otobüsle hareket halindeydik, dolayısıyla hiç hissetmedik. Depremden İstanbul'dakiler aramaya başlayınca haberimiz oldu. Kocam, Atahan ve Hektor evdeydi. Kocam uyuyormuş, uykusundan uyanmış ve çok korkmuş. Hektor, kocamın uyuduğu odadaymış pusmuş kalmış, kaçmamış da bir şey de yapmamış, donmuş kalmış. Atahan da odasında, yatağında yatıyormuş, yatağın yanına inip cenin pozisyonunu almış. Sonra da Hektor'u da alıp günü kapının önünde geçirmişler tüm komşularla beraber. Kaynım ve yeğenler de bizim kapının önüne gelmiş. Gece on gibi biz döndüğümüzde hepsi evdeydi. Çünkü Çekmece dışarıda ya da arabada durulacak gibi değildi. Kışın en soğuk günlerinden biri kadar soğuktu. Halbuki gün boyunca biz Edirne'de gömlekle gezip yazı yaşamıştık. Neyse, eve döndüğümüzde altta fotoğrafını gördüğünüz yeğenimin patili kızo Miya karşıladı holde bizi. Hektor normalde çok beyefendidir, doyasıya mıncıkla sıkıştır en fazla tıslar, daha da devam edersen şöyle bir diş geçirmeden uyarı ısırığı ya da tırnak çıkarmadan bu iş hoşuma gitmedi patisi atar ama Miya konusunda sıfır tolerans gösterdi. İkisini sürekli farklı odalarda tutup bir araya getirmedik. Miya zaten korkmuştu yavrum, Hektor yüzünden daha da travmatik bir gün yaşadı. Hektor da sürekli Miya'ya tıslaması dışında o ortada yokken de sahibine tısladı. Neyse ki karşılıklı hoşlanmama dışında bir sorun yaşamadan günü atlattık. 

 Sabah tam size bunları yazarken kuvvetli sayılabilecek iki saniyelik bir artçı oldu. Öğleden sonra bir daha olmuş. Bir hafta daha artçılar devam edebilirmiş. Evdeyiz biz, herhangi bir hasarımız olmadığından ilk geceden beri evde yatıyoruz zaten. Artçılarda da dışarı çıkma ihtiyacı hissetmedik. Şimdilik sıkıntı yok, umarım bu şekilde de devam eder.

  Yine görüşmek üzere...

17 Nisan 2025

MÜREKKEP KARASI YÜREK


 Nisanın ilk yarısında çok yazamadım çünkü bu seriyi okuyup bitirmeye çalışıyordum. Kesintisiz okudum ve 15 günde bitirdim. Hatta serinin sevdiğim karakterleri Cormoran ve Robin'i özlemeye başladım. Çok bir şey değilmiş gibi görünüyor belki ama ilk kitap Guguk Kuşu 550 sayfa, her bir kitapla giderek sayfa sayısı çoğalıyor ve başlığa da yazdığım son kitap Mürekkep Karası Yürek 1.200 sayfayı buluyor. Sağlam okumuşum bence:O)

  Dün eski iş yerimden hala görüştüğüm iki arkadaşım geldi. İş çıkışı geleceklerinden akşam yedi buçuğu buldu. Kocamla oğlum da dışarı çıktı, biz de kız kıza oturduk. İyi geldi. Düzeltiyorum. Kocamla oğlumu ben gönderdim biz kız kıza oturalım diye. Yani gönderdim de demeyelim de gitmeleri için teşvik edip gereken yerlerde zorladım :O). Baba oğul takıldılar. Bugün de çarşı pazar işlerini hallettim. Yorulmuşum. Akşam yemeği Atahan'dan oldu. Ben sadece bulaşıkları makineye koyacağım biraz enerji toplayım diye beklerken size bir merhaba demek istedim.

 Yine görüşmek üzere...

9 Nisan 2025

ÖLÜMCÜL BEYAZ


   Ölümcül Beyaz'ın yarısındayım. Gece gündüz aralıksız okuyorum çünkü sipariş ettiğim son kitap geldi ve bir an önce bunları bitirip ona geçmek istiyorum. Bazen direkt ona mı başlasaydım acaba diye düşünüyorum ama bir yandan da olayları unutmuşum gerçekten tekrar okumak iyi oluyor........ Diye başlayıp çok güzel bir yazı yazmıştım size ama ben yazarken bağlantı kopmuş. Genel bir sistem arızası sonucu 3-4 saat internetsiz kaldık. O kısmı hiç sorun değil de benim bitirip gönderdiğim yazı silindi gitti. Yazdığım ilk paragrafı kaydetmiş sadece. Bir ara toparlayıp tekrar yazmaya çalışacağım ama şimdilik yine bu bağlantı da gitmeden en azından bu kadarını göndermiş olayım.
 
 Yine görüşmek üzere...


5 Nisan 2025

İPEKBÖCEĞİ


 Guguk Kuşu'nu bitirdim. İpekböceği'ne başlayacağım. Dün gece kitap okurken uyukladım biraz koltukta. Sonra Atahan seslenince uyandım. Şu an saat sabahın altı buçuğu ve ben bütün geceyi ayakta geçirdim çünkü uykum kaçtı. Gece biraz daha kitap okudum. Kahve içtim. Dolabımdaki bir rafı düzenledim. Biraz daha kitap okudum. Sabah üç buçuk gibi Hektor ucunda ip olan oyuncak oltasını getirdi. Onunla oynadık. Normalde ben uyuyunca o da uyuyor ama bu gece uyumadı. İşte üç buçuk gibi oltanın peşinde hoplayıp zıplıyordu. Beş gibi de yerde bulduğu, benim hasır sepetimden düşen iki santimlik bir parçayı av yapmıştı. Evin içinde koşup koşup gelip onu avlıyordu. Ben hala daha oturuyorum ama Hektor'un artık pili bitti. Şimdi ancak uyudu. Yazımı yollar yollamaz biraz daha kitap okuyacağım. Bir de dün gece Atahan bana yumuşak brovni kurabiye yaptı canım kek istedi diye. Gece onu yedim. Çok güzeldi :O). 

Görüşmek üzere.

4 Nisan 2025

GUGUK KUŞU


 Cormoran Strike serisinin son kitabı çıkmış. Sipariş verdim bekliyorum. O gelene kadar da seriyi baştan okuyayım dedim. İlk kitapları neredeyse ezbere bilsem de son kitaplardaki olayları çok hatırlamıyorum ve böyle baştan alınca daha keyifli oluyor. 

Bugün hem sağ hem sol alt çeneme implantların kökleri takıldı. Hastalık iznindeyim:). Atahan bana çorba yaptı yine. İçtim yatıp kitap okuyorum. Şu işlemler yorucu ve sıkıcı ve bazen biraz da can acıtıcı ama sonrasındaki kesintisiz kitap okuma günleri paha biçilemez bir dönem oluyor:). 


2 Nisan 2025

ARADIĞIN ŞEY KÜTÜPHANEDE SAKLI


 Az önce okudum bitirdim ve çok sevdim. Okumayı düşünenlere tavsiye ederim. İnsanı hayatın içine karışmaya ve harekete geçmeye teşvik eden tatlı bir kitap.

Ramazan dedik dedik geldi geçti. Bayramı bekledik o da bitti gitti. Zaman çabuk geçiyor, farkındasınız, değil mi?