3 Temmuz 2024

TEMMUZUN ÜÇÜ - 2024


   Fincanlarım çok güzel, değil mi? Annem geçen hafta o büyük gemilerden biriyle Yunan adaları gezisine gitmişti, oradan almış bana. Çünkü bire bir siparişini vermiştim ya kitap ayracı al ya da Türk kahvesi fincanı boyutlarında fincan, başka bir şey istemiyorum diye :O). Kitap ayracı bulamamış fincan almış. Tam istediğim gibi oldukları için ve çok sevdiğim için ben de sizinle paylaştım. Görmemişin fincanı diyen ya da diyecek olan varsa kabul ediyorum. Dört dolap dolusu boy boy fincanım var çünkü en çok sevdiğim şeydir ama Giritli olanını görmemiştim. Bu kadar :O). Yalnız cidden geçen gün düşündüm, bir tane spor ayakkabım, bir tane kışlık botum, hep sırt çantası arada da postacı çanta kullandığım için iki sırt çantam bir postacı çantam var. Kendime kıyafet en son ne zaman aldım hatırlamıyorum. Beş sene olmuştur. Evdekiler yetiyor bana. Annem doğum günlerimde ya da seveceğim bir şey bulduğunda hediye olarak kıyafet alıyor bana (ve eskiden ablam da alıyordu). Net ve kesin bir parçaya ihtiyacım varsa evdeki o parça işlevini yitirdiyse ve gerçekten onsuz yapamayacağım bir şeyse ben gidip alıyorum. Bu kadar kısıtlı almama rağmen yine de dolap kıyafet dolu bu arada nasıl bu kadar birikiyor bilmiyorum ama sürekli ayırıyorum aslında. Neyse, normalde kadınların en çok ilgisini çeken yüzlerce de olsa yetmeyen şey çanta - ayakkabı - kıyafettir. Bendeyse kitap - defter- kalem - fincan. Kalem almıyorum artık gerçekten kullanamayacağım kadar çok var. Defter alımını da ciddi anlamda kısıtladım. Arada çok çok değişik, güzel, yeni bir şey bulursam alıyorum. Fincan alıyorum - dayanamıyorum ve henüz ona bir kısıtlama getirmedim ama dolabımda yer olmadığından yeni fincan alınca ya eskilerden bir taneyi sarıp sarmalayıp en üst raflara senede bir kullandığım şeyleri koyduğum dolaplara koyuyorum ya da artık sıkıldığım - istemediğim bir kupaysa veriyorum. Bir de kupa/fincan kırma oranım da yüksek. O yüzden kupa almaya çok kısıtlama getirmedim. Bir de kitap kısıtlamam yok :O). Aldıkça alıyorum. Evdeki kitaplık sayısını arttıracağım, kütüphaneme dahil olmasa da olur dediklerimi de veriyorum. Yine de yer sıkıntım var ama olsun almaya devam edeceğim :0).

   Hayatta en nefret ettiğim gün aldığımız eliptikle evde ilk spor yaptığım gündü. Tam 3.5 dakika sürmüştü ama bana yıllarca sürmüş gibi gelmişti. Hayatta ikinci sevmediğim gün de bugün oldu, salon camını sildim ve perdesini yıkadım. Eminim ki aramızda cam silmeyi sevenler vardır. Oh mis gibi temiz camlardan dışarıyı izlemek gibisi var mı diyenler de vardır. Ben de tertemiz camdan dışarıyı izlemeyi seviyorum, kirli olduklarında silmem gerektiği hep aklıma geliyor, kirli camı sevmiyorum o yüzden. Cam silmekten de nefret ediyorum. Çok gözümde büyüyor, öncesinde günlerce - haftalarca - aylarca kendimi silmek için motive etmem gerekiyor. Sildikten sonra da yaşadığım cam silmiş olma travmasını atlatmam için günlerce - haftalarca - aylarca o camdan dışarı bakmamam gerekiyor. Benim için hiç kolay şeyler değil bunlar :O).

   Bir üst paragrafın girişinde bahsettiğim sporu 7 dakikaya çıkardım. İstesem on dakika da yaparım ama istemiyorum. Şu an için yedi dakika yetiyor fazlasıyla. Bir yandan sağlıklı beslenmeye de devam ediyoruz. Atahan 5 kg verdi. Ben bir kilo verdim sadece ama kendimi çok daha sağlıklı, hareketli ve enerjik hissediyorum. Çok sıkı bir diyet uygulamıyoruz. Şekeri mümkün olduğunca azalttım, abur cubur neredeyse çıktı hayatımdan ama arada kaçamaklar yapıyorum. Geçen gün zor bir işi başardım ve kendime ödül olarak çikolata almaya karar verdim. Uzun zamandır yemiyordum. Genelde eve sipariş vererek yapıyorum market alışverişini. Evin başka eksikleri de vardı. O yüzden sepete çikolatayla beraber onları da ekledim. Siparişi gönderdim. Geldiğinde bir de baktım ki çikolata stokta kalmadığı için göndermemişler! Nasıl olabilir yani, bir markette çikolata stoğu nasıl biter, üstelik tam da benim kendime ödül vereceğim günde! Stok tavukta - peynirde falan biter. Son kullanım tarihi olan ürünler, çok alamıyorsundur, günü geçince imha ediyorsundur anlarım bunları da, çikolata ya, çikolatasız market mi olur!!! Aklım almıyor böyle bir şeyi. 

  Yine görüşmek üzere...

1 Temmuz 2024

TEMMUZUN BİRİ - 2024

 Yeni bir ayın ilk gününü evde geçirdim. Hava çok sıcaktı, dışarıda da işim yoktu çıkmak aklımdan bile geçmedi. Evin içi de güzel esiyor. Bir ara esinti durunca çok sıcak oldu, küçük bir masaüstü vantilatörüm var onu açtım o da çarptı. Vantilatörü kapattım, camı komple açtım, camın tam önünde masam var, sürekli uçuşan perde yüzünden masa başında bir şey yapmam mümkün olmadı. Oda kapısını kapattım esinti durdu. En sonunda camı üstten açtım, vantilatörü biraz uzağa koydum o şekilde idare ettim. Kitap az okuyabildim bugün. Ara ara dişim ağrıyor o yüzden çok keyfim de yoktu aslında. Ağrı kesici içince mutlu oluyorum. Bazen hiç ağrısı olmuyor saatlerce, günlerce geçti diye düşünüp seviniyorum. Bazen hassaslaşıyor, o zaman yemek yemek eziyet haline geliyor ve genel olarak da canım bir şey yapmak istemiyor. En yakın zamanda bir dişçiye gitmem lazım da ilk adımı atamıyorum bir türlü.

 Sonra yine görüşmek üzere.