Paris'i kaybettikten sonra dün eve girerken kapıda ağladım. Artık kapıdan rahatça girip çıkacağız açık da kalsa Paris ya kaçarsa derdimiz olmayacak diye. Sonra bugün de evi süpürürken ağladım. Artık ev kum olmayacak diye. Bir de bu evi daha ilk gördüğümde camları tam yola bakıyor, Paris'in çok hoşuna gidecek bütün gün camdan bakacak diye ayrı bir sevmiştim, o aklıma geldi. Sonra bir posta da kimse kapalı kapıların önünde aç diye miyavlamayacak diye ağladım. On senedir bizimleydi, evin çocuğuydu. Atahan'ın kardeşi gibiydi, her gece onunla uyurdu. Hepimiz çok etkilendik, çok üzüldük. Pazartesi böbrekteki tümörün alınması için ameliyat oldu. Ameliyat sonrası iyiydi ama diğer gün fenalaştı ve kurtaramadık. O hasta haliyle bile sesimizi duyunca miyavladı, cevap verdi. Onu çok sevdik her zaman, o da bizimle mutlu bir hayat yaşadı diye düşünüyorum. İçimde sönmeyen bir kayıp ateşi de o bırakıp Çağla teyzesinin yanına gitti. Ben öyle düşünerek avunmak istiyorum en azından....
4 yorum:
Başın sağolsun arkadaşım gidenlerin yeri dolmaz...
Başınız sağ olsun. Çok iyi anlıyorum Ben de yaşadım aynısı günlerce ağladım. Hulya
Buluşmuşlardır orada, birbirlerine iyi bakarlar <3
Çenebaz
Yorumlarınız için çok teşekkür ederim hepinize. Okumuştum daha önce ama kendimi cevap yazmaya hazır hissedememiştim. İyi ki varsınız...
Yorum Gönder