Bugün hava rüzgarlı ve evin içinde karşılıklı iki camı açınca süper esti cennette gibiydik hatta biraz üşüdüm bile ben ara ara camı ya da kapıyı kapattım :O).
Atahan işten ayrıldı geçenlerde. O evde, ben evdeyim, kocam evde derken yaptık yedik yattık. Bunun sonucunda da son dönemde hepimiz biraz kilo aldık. Sağlıksal sebepler de devreye girince Atahan evde rahat spor yapabilmek için eliptik bisiklet aldı. Dün ben de spora başladım. Kondisyonum sıfır olduğu için ve deneme amaçlı da olsun diye üç dakika yaptım sadece (Düzenli spor yapanlar ne çok gülmüştür benim üç dakikama :O)) . Güzeldi, yormadı, zorlamadı. Bugün beş dakikaya çıkarmaya karar verdim ama üç buçuğuncu dakikada bıraktım. Ve hayatımın o üç buçuk dakikasından nefret ettim. Resmen yaşamaktan soğudum o üç buçuk dakikada. Böyle bir eziyeti kendime niye yapıyorum diye düşündüm. Ölecekmişim falan gibi hissettim. Utanmasam Atahan'ın odasından oturma odasına sürünerek ya da emekleyerek giderdim ama evdekilerin bana abartıyorsun demesini istemedim :O). Kendimi yarın da üç buçuk dakikalık işkenceye dayanmak üzere motive etmeye çalışıyorum. Şu an için dakikayı arttırmaya çalışmamaya karar verdim. Çünkü daha çok spor çabası her an hiç spora dönüşebilir. Ne zamanki artık üç buçuk dakika bana az geliyor diyeceğim o zaman dört ya da beş dakikaya çıkaracağım. Geç olsun güç olmasın.
Yarın yine görüşmek üzere...
Burcu yazını okuyunca eforlu kalp testindeki halim geldi aklıma, güldüm epey :)
YanıtlaSilSerpil,
YanıtlaSilefor varsa ben yokum :O). Sporu seveceğim günler gelecek mi hiç, çok merak ediyorum :O).