Geçenlerde telefon arşivimi düzenlerken annemin kızı Üzüm'ün ilk geldiği günlerden bir fotoğrafına rastladım. 2022'nin aralık ayıydı. Ablamı yeni kaybetmiştik. Annem o zaman kentsel dönüşüm sebebiyle taşındığı giriş kattaki evde oturuyordu. Üzüm'ü bahçede bulmuş, sevmiş doyurmuş geri salmıştık. O da camdan içeri geri atlayıp kucağımızda uyuyarak sevdirmişti kendini. Sonra da kızımız olarak bizimle kaldı zaten. Son halini görüyorsunuz. Çok güzel bir genç hanımefendi oldu. Evde sürekli biz nereye gidersek kedi oyun oltasını alıp peşimizden geliyor. Oynatmazsak hafif bir ısırık atıyor uyarı mahiyetinde. Çok sessiz, kucak kesinlikle sevmeyen, okşanmak istemeyen bir özgür ruhlu kız. Veterinere gittiğinde süt dökmüş kedi oluyor ama evde bir kaplan kesiliyor.
Bugün üye olduğum gruplardan birinde reenkarnasyon bahsi geçti. Kaybettiğimiz sevdiklerimiz bir hayvan suretinde geliyor mudur bizi ziyarete diye konuşuldu. Ben reenkarnasyona inanmıyorum ama Üzüm, ablamı kaybettikten dört gün kadar sonra girdi hayatımıza. Bir can kaybettik, yeni bir can kazandık diye düşünüyorum. Üzüm bizi avuttu. Geldiğinde kirli ve bakımsızdı. Küçücük bir yavruydu. Atladı, zıpladı büyüdü derken anneme can yoldaşı oldu. İyi ki girmiş hayatımıza...
Sonra yine görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder