Blogumun adını aldığı "mutfak camı" yeni evimin en sevdiğim özelliği. Camımız Fransız balkon tarzında. Tam karşımızda bir park ve muhteşem bir ağaç var (Fotoğrafta onun mart ayındaki halini görüyorsunuz.). Her akşam işten geldiğimde ilk işim sigara içmek için mutfağa geçmek oluyor ve en büyük zevkim sigarayı ağacımı izleyerek içmek. Mutfakta iş veya yemek yaparken verdiğim molalarda da gözüm hep onda. Şimdi çiçeği olmasa da, yaprakları hala gür, pek dökülmedi. Ben aslında ne ağacı olduğunu bile bilmiyorum ama yine de çok seviyorum.
Yine yeniden yazmaya karar verdim. Bunu daha önceden de çok söyledim biliyorum ama bu sefer artık gerçekten buralardayım. Ara uzadıkça insan alışkanlıklarını kaybediyor ve paslanıyor. Aylar sonra oturunca klavye başına, bunu fazlasıyla hissettim. Bir daha bu uzaklaşmanın olmaması için mutlaka programıma alıp daha sık yazacağım.
Blogumu ilk açtığımda 25 yaşındaymışım. Tema değişikliğini yaparken fark ettim. Şimdi 40 yaşındayım. On beş sene olmuş burada yazmaya başlayalı. Atahan o zaman dört yaşındaymış ve şimdi o da on dokuz yaşında bir delikanlı. Zaman çabuk geçiyor. Eski Burcu özünde hala mevcut olsa da değişen çok huyum, düşüncem ve davranışım da mevcut. Mesela aslında yapmak isteyip de ertelediğim ne kadar çok şey olduğunu babamın ölümüyle anladım. Bunlardan biri blogu aktif olarak yazmaktı. Buna bu yazıyla başlamış oluyorum. Bir başka hep istediğim ama hala yapmadığım şey de dikiş dikme becerimi acemi seviyesinden orta seviyeye yükseltmek. Açıkçası kıyafet dikecek kadar öğrenmek istemiyorum o pek ilgimi çekmiyor. Benim istediğim basit şeyleri - askılı bir bez çantayı ya da fermuarlı bir küçük el çantasını yardıma ihtiyaç duymadan dikebilmek. İlginç bir şekilde keselere bayılıyorum. Boy boy büzgülü keseler dikeyim sonra onları süsleyim istiyorum. Bunları dikebiliyorum aslında ama çok temiz bir iş çıkmıyor ortaya ya da hediye edebileceğim ustalıkta değiller. Bazen deneme yanılma yöntemiyle yaparken hayal ettiğimden çok uzaklaşmış oluyorum. O yüzden en azından bir örnekte gördüğümü ya da kafamdakini dikebilecek kadar öğrenmek istiyorum.
Yine görüşmek üzere...
Tekrar yazmaya başlamana çok sevindim..
YanıtlaSilAra verme artık Burcu, ağaç çok güzel, ben de penceremden gördüğüm ağaçları her gün ayrı seviyorum.
YanıtlaSilSerpil ve Asortik, cevap vermek için biraz bekledim açıkçası. Artık buralardayım sadece lafta kalmadı, bol bol yazıyorum da, görün istedim. Sevgiler...
YanıtlaSil