25 Haziran 2016

30

Uzun zamandır yazamadığımın farkında bile değildim. Son yazımın tarihine bakmadan biri sorsa bir iki hafta önce buralardaydım derdim ama bakınca gördüm ki neredeyse üç ay olmuş. Hayatımı iş ev arasında sürdürüyorum. Arada arkadaşlarla buluşuyoruz ama onlar da genelde iş arkadaşlarım. Bunun dışında pek bilgisayar veya televizyon açmıyorum, genelde kitap okuyorum. Sabah çok erken kalkıp gece erkenden uyuya kalıyorum. Yaz geldi ama pek deniz kenarına da inmiyorum. Bazen bunalıyorum ama neden bunaldığımı bile fark edemeyecek kadar koşuşturma ve yorgunlukla geçiyor günlerim. Kitap okuma kısmı dışında bu durumdan şikayetçiyim ama harekete geçip bir şey de yapmıyorum. Durum özeti bu. Bu akşamki halk iftarında görevliyim yine mesela ve birazdan giyinip evden çıkmam gerek. O yüzden hızlı hızlı yazıyorum çünkü biliyorum ki zamanım az deyip yazmayı sonraya bıraksam bir üç ay daha geçecek ben nasıl geçtiğini anlamadan. Bu arada ev sürekli alıp başını gidiyor, Ciddi bir temizliğe ihtiyacı var. Etrafı toplasam da bir anda ipin ucu kaçıyor ve günlerce o dağınıklığın üzerine dağınıklık biniyor. Sonra artık ahıra dönme aşamasında yine biraz toparlamaya çalışıyorum. İş yerinde de işler sürekli birikiyor. Son zamanlarda her şeyi son anda ite kaka aciliyet durumuna göre yetiştirebiliyorum sadece. En sevdiğim zamanlar izin günlerimde bir yere yetişme telaşı olmadan koltukta bir sağıma, bir soluma yatıp keyif yapabildiğim kısıtlı süreler. Bundan sonra daha sık yazmak istiyorum. bu koşuşturma döngüsünü bir şekilde kıracağım. En kısa zamanda yine görüşmek üzere:O).